Şehri Arkanda Bırak!


7 Temmuz 2012 Akdağ Trekking & Tırmanış (3100 mt) Notları 

Yolun bittiği yerde başladı DOĞA. DAĞ.

ve Yolculuk da öyle.

kendi yolunu bulmak zorundasın artık, yada herhangi bir yola ihtiyacın yok artık.

Kabenin içinde kıbleden eser yoktur çünkü.

Doğa’nın bizi mest eden ( adeta nakavt!) ihtişamını bir kez daha yaşarken bir şey farkettim:

Doğa çok ihtişamlı, besleyici, devrimci çünkü, gözümüze, kulağımıza, burnumuza, ellerimize-ayaklarımıza, dilimize-damağımıza kendini sunuyor, cömertçe. bize dokunuyor. içimizden geçiyor, içinden geçiyoruz.

Doğa’ya çıktığımızda bütün duyularımız-alıcılarımız neredeyse full performance çalışıyor.

Sezgilere kapı aralanıyor.

kalbin dirilişine vesile olan Tefekkür için manevi rızıklar sunuyor doğa.

Kalp, katılığından kurtuluyor, nefes açılıyor, göz güzel ve doğa’l olanı görüyor.

Burun doğanın şifa veren enfes kokularıyla kalbi coşturuyor.

damağımıza bir damla pınar suyunun,

bir tane böğürtleğenin değivermesi eşsiz anlara, deneyimlere dönüşüveriyor.

Hz. Musa Tur Dağı’ndaki ateşin yanına vardığında Allah şöyle dedi: “Ayakkabılarını çıkar…”

Tefsir bana düşmez ama bir cüret edip bir şey diyeyim: “Şehri arkanda bırak… ”

Vesselam..

Yorum yapmak DNA'mızda var!