-Vanitas vanitatum sed omnia vanitas.1
Lise yıllarımdaki yoğun felsefi okumalardan sonra uzun bir süre havadan-sudan konuşmayı küçültücü ve bayağı (kitsch) bulurdum. Bu uzun bir süre devam etti.
Okuduğum felsefe kitaplarından öğrenmiştim ki: 2500 yıllık Bilim Tarihi, Miletli (Milas-Bodrum kıyıları) Thales’in şu kritik sorusuyla başlamıştı; Bu dünya neden yapılmıştır, yaşamın kaynağı – arkhe- nedir? Ve Thales cevap olarak da SU demişti. Ve devamında Anaximenes bu tartışmaya hayatın kaynağı HAVAdır cevabıyla katıldı. Bu hakikati arama süreci a-tomları buluncaya kadar devam etti.
Yani Havanın ve Suyun yaşam için çok önemli olduğunu o yıllarda bile fark etmiştim ama havadan sudan konuşmaktan neden hoşlanmıyordum? Ve bu benim insanlarla iletişim kurmamda bir sorun oluşturuyordu üstelik.
Şimdilerde biraz daha bu konuda iyiyim. Büyüklerle iletişim problemim her zaman vardı, ama çocuklarla ise muhteşemdim. Nerede, ne zaman, kaç yaşında olursa olsun çocuklarla iletişim kurmak benim için hep çocuk oyuncağı olmuştur.
Havadan konuşmaya dönersek; bunu denemeliydim. Hiç tanımadığım bir büfeden bir şey alırken, bugün hava gerçekten çok soğuk, dedim raflara bakarken, küçük bir sessizlikten sonra büfeci, –sürekli burada haraketsiz durunca soğuğu daha çok hissediyorum, dedi samimi bir üslupla. ve Erzurum’un daha önceki soğuklarından kısaca bahsetti. O da, ben de iki dakikada ortak bir konu üzerinde ortak bir duygu yaşıyorduk. Havadan konuşmak ne kadar da rahatlatıcı ve dostçaydı.
Havadan konuşmak iyidir, çünkü herkes havayla yaşar ve ondan etkilenir, çünkü hava eşitlikçidir. Herkes hava durumuna göre giyinir, ona göre seyahat planı yapar. Yaz, kış, bahar, yiyecek, içecek ve giyecekler havaya göre ayarlanır. İş dünyası, eğitim, turizm, borsa, savaşlar, büyük felaketler, çevre politikaları vb. konular hep Hava durumu gözetilerek yapılan, yapılmak zorunda olunan şeylerdir.
Kısaca, havadan sudan konuşmak iyidir.
Şu an Antalya-Kaş’da Pelican Cafe’den yazıyorum. Geçenlerde aziz dostum A.Selim’in gönderdiği bir yazı vardı, hava ve etkileri üzerine. Yazıda Danimarka ile Kaş’ın havası üzerinden bir karşılaştırma yapılıyordu. Meltem Gürle’nin keskin diliyle yazılmış bu güzel yazıyı okumak için tıklayın.
Havadan sudan konuşmayı deneyin, göreceksiniz kısa sürede iletişim kurma, ilişkilerde istediğiniz sonuçları alma, empati, ortak yöntem ve davranış geliştirmede zorlanmayacaksınız.
Dünyanın her yerinden gelen hava durumlarına ilişkin haberler, yazla birlikte artmaya başlayan sıcaklar, hava trafiğini durma noktasına getiren volkan patlamaları, sel felaketleri, depremler vs..
Ne dersiniz, bu günlerde havalar bi tuhaf değil mi?
____________________________________
1. Nafilenin nafilesi, her şey nafile.
İJAZ'IN BLOGU 